Kainattaki canlıların hayatı tamamen oksijen varlığına dayalıdır. Bizler yiyecek ve su yokluğunda günlerce yaşayabiliriz ancak oksijen yokluğunda yaşam dakikalar içinde sona erer. Vücudumuz oksijeni yiyecekler gibi depo edemediği için de yaşadığımız sürece oksijen almakzorundayız. Burada ilginç olan oksijen bu kadar hayati iken, aynı zamanda hastalıklara ve yaşlanmaya neden olan okside edici (zararlı) oksijen radikallerinin oluşmasına da neden olur.Yani vücut oksijensiz yaşayamaz anacak aynı zamanda oksijenlede zehirlenir ve oksitlenir.Bu nedenle bilim insanları oksijeni “hayati zehir” olarak tanımlarlar. Oksijensiz yaşayamayız ancak oksijenle üretilen radikallerinde zararlarından da korunmak zorundayız. Bu nedenle vücudumuzda bu radikalleri temizleyen (zararsız hale getiren) bir “anti-oksidan” savunma sistemiz vardır. Ozon tedavisi bu koruyucu sistemi güçlü bir şekilde destekleyerek, hem dokuların oksijen kullanma miktarlarını artırmakta hem de ortaya çıkan zararlı oksijen radikallerinin zararsız hale getirilmesinde büyük katkılar sağlamaktadır. Kanser başta olmak üzere nerdeyse tüm kronik hastalarda (Otoimmün hastalar, Şişmanlık, hipertansiyon, tip 2 şeker hastalığı ve metabolik sendrom) antioksidan savunma sistemi zayıflamıştır. Ozon tedavisi bu sistemi güçlendirerek zararlı oksijen radikallerinin etkilerini bertaraf etmede çok etkili bir yöntemdir.
Biyofonksiyonel TIP
Dr. Yasin SERT