GLUTATYON TEDAVİSİ

Biyolojik olarak yapısında iki önemli yapıyı bulunduran Glutatyon, hücre içi seviyesi daha yüksek olup glutamat, sistein, glisin aminoasitlerinin birleşiminden oluşur. Glutatyon vücutta en çok karaciğerde üretilir. Bu üretimin olması için gerekli ham maddeler ve enzimlerde olmalıdır. İnsan vücudunda hücrelerde glutamat ve glisin genelde yeterli miktarlarda bulunurken  sistein ise sınırlı miktarlarda bulunmaktadır. Serin amino asisidinden sistein üretildiği gibi ayrıca vücutta doku protein yıkımı ve diyetle alınan proteinlerden de üretilir. Vucuttaki sisteinin kullanılabilirliliği hücre içi glutatyon seviyelerinin belirlenmesinde önemlidir. Bir insanda günlük 10 grama kadar Glutatyon üretilebilir. Hepatosit (karaciğer hücresi), eritrosit (kırmızı kan hücresi) ve bağırsak luminal mukusunda glutatyon bulunmaktadır. Vücutta metilasyon düşükse sistein yeterince oluşamayacağı için glutatyon seviyeside düşecektir. Temel üretim yeri Karaciğer olan glutatyonun üretilditen sonra  bir kısmı hücre içi mitokondri ve endoplazmik retikuluma iletilirken daha fazlası ise kan ve safra gibi hücre dışı kısımlara verilir.

Glutatyonun iki formu vardır:

1.Redükte Glutatyon (GSH)  

2.Okside Glutatyon (GSSG)               

Vücutta sağlıklı hücrelere zarar veren serbest radikallerin bu zararlı etkilerinin ortadan kalkması için serbest radikallere elektron verecek en güçlü antioksidan özelliği olan form Glutatyondur. Redükte yani indirgenmiş formda olan Glutatyon (GSH) kendi elektronunu serbest radikale vererek sağlıklı hücrenin zarar görmesini engellemiş olur. Bu şekilde elektronunu veren Glutatyon ise okside forma dönüşmüş olur.Diğer bir deyişle sağlıklı hücreler oksitlenmesin diye kendini oksitleyen yapı Glutatayondur. Vücutta Glutatyonun yüzde 99 u indirgenmiş formda bulunur. Vücuttaki indirgenmiş glutatyonun, okside glutatyona oranı önemli bir belirteç olup oksidatif stresin düzeyini yani hücresel toksiteyi gösterir. Dinlenme halinde bu oran 100-1 iken stres halinde ise 10-1 hatta 1-1 e kadar deşebilir.

Glutatyonun en önemli etkileri:

En güçlü anti oksidan olup, indirgeyici özelliği vardır.

Detoksifikasyon özelliği güçlüdür.

Sistein taşıyıcısı ve deposudur.

Enzim fonksiyonları,sinyal iletimi,gen ekspresyonu, hücre farklılaşması ve çoğalması gibi etkileri olup antiaging etkiside güçlüdür.

Süper kahraman olan glutatyon antioksidanların babası olup patron antioksidandır. Vücutta sürekli açığa çıkan serbest radikaller hücre zarından elektron çalarlar ve hücreye zarar verirler. Süper kahraman olan Glutatyon ise kendi elektronunu serbest radikallere vererek hücrenin zarar görmesini engeller. Hücre içerisinde oluşan zararlı maddeleri suya dönüştürürler.

Karaciğerde faz 1 (antioksidan) ve faz 2 (konjugasyon) detoks reaksiyonları ile yağda çözünen toksinleri suda çözünen atıklara dönüştürürler. Civa, kurşun, kadmiyum, bakır, çinko, arsenik ve gümüş gibi ağır metalleri Glutatyon bağlar. Vücuttan ağır metallerin uzaklaştırılmasında çok etkindir.

Sinyal iletiminde önemli olan glutatyon, Nitrik oksit (NO) ve Eikosanoid gibi sinyal moleküllerinin taşıyıcısıdır. Glutatyon Santral sinir sisteminde önemli role sahip olup glutamat için kaynak oluşturur. Glutamat sağlanamadığında nöbetler olabilir. Yapılan bir çalışmada vücuda glutatyon öncüsü sistein verildiğinde glutatyon düzeyinin arttığı ve D vitamin yararlılığının arttığı tespit edilmiş.

İnsan hücrelerinde mitokondri membranı, plazma membranı ile kıyaslandığında içerdiği kolesterol oranı daha düşüktür.Eğer kişide kolesterol yüksekliği varsa bu kolesterol mitokondri zarında birikerek zarın dinamiğini bozar.Dinamiği bozulan mitokondri zarından içeri yeteri oranda glutatyon giremez ve bunun sonucunda karaciğer yağlanması ve alzheimera neden olur. 

Hücre hasarı veya ölümünü uyaran stres koşulları, osmotik değişimler, asidoz, hipoksi, kirleticiler (dışarıdan vücuda giren toksikler), organel aracılı hasarlar ve basit kimyasallarla reaktif oksijen (hücreleri oksitleyen serbest radikal) oluşumu artar.Hücreleri hasara uğratacak bu unsurlar karşısında en büyük güç Glutatyondur.

Yapılan çalışmalarda GSH trozinaz enzimi baskılanarak melanogenezi yavaşlattığı ve bu sayede ciltte bir beyazlama etkisi ortaya çıkarttığı görülmüştür. Antiaging amaçlı ciltte bir iki ton açılma sağlanabileceği gösterilmiştir.

VÜCUTTA GLUTATYONU NASIL ARTIRABİLİRİZ?

İnsan vücudunda glutatyon;  insanın metabolizmasında artış, glutatyonun transfer veya üretimindeki yetersizlik gibi nedenlerle azalabilir.Bu nedenle günümüzde glutatyonu artırmaya yönelik yaklaşımlar giderek ilgi odağı olmaktadır.

  1. Öncelikle glutatyon sentezi için gerekli aminoasitlerin özellikle de sisteinin yeterli miktarda vücutta olması gerekir. Sülfür içeren gıdalar alium (sarımsak,soğan), brasika (lahana, brokoli, Brüksel lahanası), yine diğer sebzelerden havuç, pırasa, maydanoz, dereotu, roka tüketimi önemlidir. Dövülmüş ceviz, greyfurt suyu, nar ekşisi, zeytinyağı, peynir altı suyu (sistein deposu), sirkesiz fermente lahana turşusu önemli sistein kaynaklarındandır.
  2. İntermitant düşük yoğunluklu egzersiz de vücutta glutatyonu artırır.
  3. Metilasyon artırılarak (vit B6, B12 ve folik asit desteği ile) glutatyon artırılabilir.
  4. Glutatyon prekürsörleri, C vitamini, N-asetil sistein verilerek glutatyon artırılır.
  5. Oral veya damardan Glutatyon verilebilir. Damardan uygulama en etkin yoldur.
  6. Diğer destekler de önemlidir.( C-E vitamini, alfa lipolik asit, selenyum, magnesium, riboflavin, deve dikeni…)

 BİYOFONKSİYONEL TIP KLİNİĞİNDE GLUTATYON UYGULAMASI

Glutatyon tedavisi anti-aging amaçlı veya detoks amaçlı yapılabilir. Anti-aging amaçlı uygulama kişinin yaş, kronik hastalık vs durumlarına göre değişkenlik göstermekle birlikte yaklaşık haftada 1-2 seans şeklinde, toplamda 10-12 seans olarak dozları hekim tarafından belirlenerek uygulanmaktadır.

Detoks veya kronik hastalık tedavisine yönelik uygulama kişilerin durumlarına göre değişmekle birlikte haftada 2-3 seans, yaklaşık 15-18 seans uygulanabilmektedir.

Kanser hastalarında  kemoterapi alınan dönemlerde veya radyoterapi ile beraberde uygulanabilmektedir.

Adeta serbest radikal süpürücüsü olan glutatyonun, vücudunuzda üretimini artırarak bir çok kronik hastalık nedeni toksin ve ağır metallerden vücudunuzu kurtarabilirsiniz.

Sağlık ve şifa ile….