En Sık Kullanılan Hastalıklar

Dolaşım sisteminde oluşan küçük kan pıhtılarının beyne gitmesi ve buradaki kan akışını bozmasının, baş ağrısı, bulantı, fotofobi gibi tipik migren semptomlarına sebep olduğunu biliyoruz.Bildiğimiz üzere, sülüklerde hirudin dediğimiz antikoagülan bir madde bulunur. Bu antikoagülan madde kanı sulandırır,bu sayede kan daha kolay ve hızlı akar. Bu da pıhtıların çözülmesine neden olacağından migrene iyi gelir. Özenle seçilmiş alanlara yerleştirilen sülük tendon ligamen ve paraspinal kaslarada zarar vermeden kas gevşetici gibi davranarak güçlü bir refleks etki oluşturur. Ağrılı alana kan akışı sağlayarak ödemi engeller ve aneljezik etki oluşturur. Uygulama alanlarımız akupunktur lokasyonları olduğundan tedavi mekanizması kombine olarak değerlendirilmektedir. Migren dışında trigeminal nevralji, polinöropati, akut inmeli hastalarda ve periferik sinir sistemi hastalıklarında sülük uygulaması oldukça yararlıdır.
Günümüzde Hipertansiyon un %95 nedeninin bilinmediği ve genelde idiyopatik olduğu söylenir. Biyofonksiyonel bakış açısında hiçbir sonuç nedensiz olamaz. Özellikle hipertansiyonun oluşumunda dolaşımın sisteminde bozulmalar ve stres sonucunda uç organlarda vazokonstruksiyon ( damar daralması ) olduğunu biliyoruz. Sülük tedavisi ile damarlarda genişleme (vazodilatasyon ) sağlayarak dolaşımın sağlıklı olmasını ve ek tedavi yöntemleri ile de vücudun desteklenerek , yine vücuda stresle baş edebilmeyi öğreterek hipertansiyonu ilaca gerek kalmadan normale aralığına geldiğini tecrübe ediyoruz .
Varis alt ekstremitelerde (bacaklardaki) venöz sistemin fonksiyonel ve yapısal bozukluğudur. Günümüz tedavisinde ameliyat veya ilaç önerilmektedir. Ancak bu tedaviler çoğunlukla yeterli olmadığından varis çorapları da önerilmektedir. Ancak kullanımı zor ve ağrılı olduğundan hastalar tarafından çokta efektif olarak kullanılamamaktadır. Venöz yetersizliğin (varis ) en önemli komplikasyonlarından biride dolaşım sisteminde fonksiyonel bozulma neticesinde kalp ve akciğerlerin yükünü arttırması ile birlikte kronik kalp hastalığına zemin hazırlamasıdır. Ayrıca bu hastalarda en sık görülen ikinci sıkıntılı durum da hipertansiyondur. Bu hastalar tedavi edilmez ise uzun vade de hipertansiyon ve kronik kalp hastalığına adaydırlar.Sülük tedavisi ile alt extremitlerde dolaşım bozukluğu ile ortaya çıkan stazı (kan toplanması ) engelleyerek dolaşımın sağlıklı olmasına yardımcı olabiliriz. Stazın ortadan kalkması ile kaslara-dokulara kan ve oksijen daha rahat gideceğinden asidoz tablosuda ortadan kaybolacak ve ağrı azalacaktır. Ancak bir çok hastalıkta fonksiyonel ve yapısal bozukmalar olduğundan sülük tedavisini doktorun kişiye özel belirleyeceği program çerçevesinde düzenli olarak yapılması gerekir. Bunun dışında gelişi güzel yapılan uygulamarda semptomatik tedavinin ötesine geçemeyecektir.
Eklemlerin çok çeşitli hastalıkları vardır. Sülük tedavisi ile daha çok enfektif (iltihaplı/mikrobik) iyileşmeyen yaralar ve yumuşak doku travması ve akut veya kronik ödemlerin giderilmesi ön plandadır. Bu tarz hastalara FDA 2004 yılda sülük tedavisini onaylamıştır. Özellikle kronik dönemdeki eklem ağrılarında Hirudomedicinalis ödemi alarak ağrılı alanda ağız salgısı ile vazodilatasyon ve ağrı kesici etki oluşturarak dolaşımı arttırır. Bu sayede ödemin azalması ile birlikte dolaşım düzenlenir ve sistemin sağlıklı çalışması ile ödem ve sinirler üzerindeki baskı azalır. Artritli hastalar tedavi sonrasında çoğunlukla iyi bir uyku ile çok rahatladıklarını bildiriler. Ayrıca dejeretif eklem hastalıklarında düzenli aralıklarla yapılırsa ağrısında ciddi azalma olur. Dejeneratif eklem hastalığı yapısal bozuklukla seyreden bir hastalık olduğunda sonuçların iyi olabilmesi için erken dönemde tedaviye başlamak gerekir. Aksi takdirde hastanın tedaviden yanıt alması güçleşir. Sülüğün yaklaşık 600 türü bulunur. Bunlardan yalnızca 15 türü tıbbi sülüktür ve eklem iltihapları ya da diğer hastalıklarda kullanılır.Eklem iltihabı tedavisinde; sülüğün doğal anestezik salgılamasına dayanan, basit ve doğal bir yöntemi vardır. Sülük, enfeksiyonlu kanı uzaklaştırır, aynı zamanda salgıdaki bileşik ve enzimler eklemlerdeki iltihabı ve ağrıyı azaltır. Tıbbi sülükler, kendileri vücuttan ayrılmadan önce yaklaşık 1 saat kadar hastada yapışık kalır. Salgı boyunca hastalar rahatladıklarını hissederler. Sonrasında da tedavi bölgesi temizlenir ve kapatılır. Bireye göre değişmekle birlikte, doktorunuzun uygulayacağı sık protokol uygulamadan sonra gerektiğinde ortalama her 3-6 ayda bir sülük tedavisi tekrarlanır. Eklem ağrısı ve iltihap iyileşmesi, tedavinin ertesi günü kendini fark ettirebilir. Eklem iltihabı için tek tedavi yolu değildir anca yüzyıllardır uygulana gelen bir yöntemdir. Sülük tedavisi eklem uygulamalarında küçük - orta boy sülükler kullanılır.İşlem yaklaşık 30-60 dk sürer ve ağrısızdır. Dejeneratif olmayan eklem hastalıklarında ise çoğunlukla bir seanslık sülük tedavisi bile uzun süre rahatlama sağlayabilir.Sülük Kür tedavileri tamamlandıktan sonra en erken 6 ay sonra şikâyetleri geçmeyen hasta tekrar tedaviye çağrılır.
Günümüzde yaygın kullanılan sentetik hormon ilaçları ve antibiyotikler kadın hastalıklarında istenilen seviyede şifaya vesile olmadığı gibi hastalıkların çeşidini ve sayısınıda arttırmıştır. Sülük tedavisi ile pelvik organlar üzerindeki yük azaltılır,kanlanma artar, enflamasyon azaltılarak, hormonal sistemin sağlıklı çalışması sağlanarak güçlü bir etki oluşturulur. Ayrıca immunmodüle ( bağışıklığı düzenleyici ) edici etkiye de sahiptir. Karın bölgesinde ağrı ve genital kaşıntı çoğunlukla ilk seanstan sonra kaybolur 3-4 aydan sonra adetlerde düzelme görülür. İnfertil hastalarda sülük tedavileri ile gebelik vakaları bildirilmiştir. Sülük tedavisi ile faydalı olabileceğini düşündüğümüz hastalıklar şunlardır; endometrial hiperplazi, kronik pelvik inflamatuar hastalık, adet düzensizlikleri, adenomyozis, fonksiyonel yumurtalık kistleri, rahim miyomları, infertilitenin bazı formları, menopoz sendromu, viral ve bakteriyel enfeksiyonlar da dahil olmak üzere pelvik ( leğen ) organların iltihabi hastalıklardır.
Sülük tedavisi ile ; ani işitme kaybı, kulak uğultusu ve orta kulak iltihabı gibi durumlarda etkili olduğu bilinmektedir. Ani işitme kaybına iç kulakta “labirent” adı verilen yapının enfeksiyon kapması sebep olabilirken, kulak uğultusuna dolaşım bozuklukları, kullanılan ilaçlar ve yine enfeksiyon kapması sebep olabilir. Sülük salgısındaki antibakteriyel enzimler, işte bu bakterileri öldürerek işitme problemlerinin tedavisine yardımcı olurlar. Bu antibakteriyel ajanlar ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirerek ileri enfeksiyonlarla mücadele ederler. Bülgedeki kanlanmayı artırarak yine işitme problemlerinde faydalı olmaktadır.
Glokom , göz içi basıncının artmasıdır. Vitröz humor’(gözde camsı cismin içinde bulunan, gözü besleyen sıvı) da çok fazla madde üretimi olduğunda veya geri emilim çok yavaş olduğunda ortaya çıkan bu durum, göz yapılarının sıkışmasına, bu da görüşte aşamalı bulanıklık ve görmede yavaş ama belli bir kayba sebep olur. Gözde sülüklerin kullanılması, vitröz hümorde madde üretimini azaltır ve göz basıncını düşürür. Koryoretinit (koroid ve retinanın birlikte iltihaplanması) gibi iltihap hastalıklarının iyileşmesine de katkı sağlar. Son yıllarda sarı leke ( makula dejenerasyonu ), tavuk karası ( retinitis pigmentosa ) gibi rahatsızlıklarda da sülüklerden fayda sağlanmaktadır.
Sülükler diş etindeki kan akışını da artıracağından, buradaki toksinlerin boşalmasına ve buranın besin alımının artmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca antikoagülasyon ajanları da diş etlerindeki pıhtı parçacıklarını parçalar. Diğer faydalı bileşikler, antienflamatuvar ajanlar da şişikleri ve iltihapları azaltır.