Hacamat

Aslında tüm kronik hastalıkların temelinde yatan ana nedenlere bakıldığında karşımıza iki süreç çıkmaktadır.

1) Hücre ve Doku odaklı süreç
2) Dolaşım odaklı süreç

Hücre ve dokuların ihtiyacı olan kan, su, oksijen, mineral ve eser maddelerin yeterli oranda bu yapılara ulaştırılamaması, yine hücrelerin işleyişi esnasında ortama yayılan atıkların (toksik maddelerin) yeterli oranda uzaklaştırılamaması neticesinde hücre ve dokularda yapısal ve işlevsel bozulmalar oluşmaktadır.

Enflamasyon (iltihap – içyangı), toksik yük artışı, asidoz (hücrelerin asit yük artışı), hipoksi (oksijen azlığı), oksidan stres (gün içinde maruz kalınan birçok nedenle serbest oksijen radikallerinin oluşumu ile sağlam hücrelerden elektron çalınması neticesinde hücrelerin yapısal bozulmaya başlaması..), oksidan stresin karşısındaki panzehir olan antioksidan kapasite azlığı, immün sistemde yük artışı ve gereğinden fazla reaksiyon artışı (otoimmün tepki)  gibi nedenler neticesinde hücre ve doku odaklı sürecin belirli bir süre devam etmesiyle kronik hastalıklara giden kapı aralanmaktadır.

Besleyici arterial dolaşımın bozulması, toplayıcı ve vücuttan toksinlerin uzaklaşmasını sağlayan venöz dolaşımın bozulması, arındırıcı lenf dolaşımın bozulması, uyarıcı sinir sisteminin bozulması, vücudu besleyici ve koruyucu enerji dolaşımının bozulması gibi nedenler neticesinde dolaşım odaklı sürecin belirli bir süre devam etmesiyle yine kronik hastalıklara giden kapı aralanmaktadır.

Yukarıda değinildiği üzere yapısal ve işlevsel olarak bozulan sistemde, ortaya çıkan bazı mediatörler ve sinyaller neticesinde ateş, aşırı terleme, kötü kokulu nefes, dışkılama problemleri, mide barsak problemleri, kronik yorgunluk, unutkanlık, kilo ve hazımsızlık sorunları, hormonal sorunlar gibi bir çok semptomlar ortaya çıkmaktadır. Kronik hastalıklara yaklaşımda en kritik nokta burasıdır. Bu semptomlar aslında vücudun imdat çığlıklarıdır. Bu sorunları ilaç vererek ortadan kaldırmak veya baskılamaya çalışmak, işte yanıldığımız nokta burasıdır.

Kronik hastalıkların ortaya çıkışını sağlayan hücre doku ve dolaşım odaklı süreç kapsamında vücuda fiziksel, ruhsal, duygu ve bilinçaltı yönüyle destek vererek,  şifaya giden yolda vücudun kendi iç dinamiklerinin harekete geçirilmesi yani Biyofonksiyonel yaklaşım tarzı ile iyilik haline ulaşabiliriz.

Kronik hastalıkların Biyofonksiyonel yaklaşım tarzı ile tedavi edilmesinde ve şifaya giden yolda Hacamat uygulaması kavşak noktadır. Kliniğimizde uyguladığımız bir çok yöntem yanında hacamat uygulamasının eskiden gelen kadim bir uygulama olmasının yanında etki ve sonuçları itibariyle önemsediğimiz, her türlü hassasiyetlere dikkat edilerek yapmış olduğumuz bir uygulamadır.